Fener Mah. 1971 Sokak Bulvar Lara, D Blok Kat:5 D:15 Muratpaşa ANTALYA
+90 505 757 92 59
renda@drleventrenda.com
English flag German flag English flag

Gırtlak Kanseri

Gırtlak Kanseri

Gırtlak Kanseri Nedir?

Gırtlak, bilimsel adıyla larinks, boyun bölgesinde bulunan bir organdır, halk arasında yutak olarak bilinen farinksten sonra gelir. Devamı trakea (soluk borusu) ve akciğerlerle devam edecek olan solunum yolunun önemli bir parçasıdır. Larinks, aynı zamanda ses tellerini de içinde barındırır; içinden geçen havanın etkisiyle titreşen ses tellerinde oluşan ses farinks, ağız boşluğu ve burunda yankılanarak duyulur hale gelir.

Gırtlak kanseri vücutta karşılaşılan tüm kanserlerin %1’ini oluştururken erkeklerde %1,6 kadınlarda %0,4 oranında görülür. Gırtlak kanseri deri kanserinden sonra boyun bölgesinde ikinci sık görülen kanserdir. Toplumda her 100 bin kişiden ortalama beşinde gelişen gırtlak kanseri, gırtlak bölgesinde bazı hücrelerin kontrolsüzce çoğalarak tümör halini alması sonucu ortaya çıkıyor. Sigara kullanımının en önemli risk faktörü olduğu gırtlak kanseri, bu alışkanlığı bulunan kişilerde yaklaşık 20 kat daha fazla görülüyor.

Nedenleri

sol gırtlak kanseri

Gırtlak kanserinin kesin bir sebebi olmamakla birlikte birçok sebepten dolayı gırtlak kanserine yakalanılabilir. Gırtlak kanserinin en büyük sebebi tütün kullanımıdır. Boğaz kanseri vakalarının %80 ve üzeri sigara kullanımından kaynaklanmaktadır.

Sigara ve alkol kullanımı: Uzun yıllar sigara kullanımı ve aşırı alkol kullanımı gırtlak kanserinin başlıca sebebidir. Sigara ve alkol kullanım süresi ne kadar fazla ise gırtlak kanserine yakalanma riski o kadar fazladır.

Gastroözofageal reflü hastalığı mide asidinin yutağa geri gitmesine sebep olabilir. Uzun süre tedavi edilmez ise asit gırtlağa oldukça zarar verebilir ve gırtlak kanserine sebep olabilmektedir. Human papilloma virüsü cinsel yolla bulaşır. HPV virüsü rahim ağzı kanseri, vajina kanserinin yanı sıra gırtlak kanserine de neden olabilmektedir. HPV aşısı yaptırmak hastalığın riskini oldukça azaltabilir. Genetik yatkınlık tüm kanserlerde önemlidir. Ailedeki bireylerin gırtlak kanseri veya baş boyun kanseri geçmişi var ise bu genetik etken gırtlak kanserine yakalanma riskini artırır.

Gırtlak Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Gırtlak kanseri hastalarının, tümörün gırtlağın hangi kısmında meydana geldiğiyle ilgili olarak farklı şikayetleri oluşur. Eğer ses telleri üzerine bir tümör gelişirse hasta seste kabalaşma veya ses kısıklığı şikayeti ile gelir. Bu hastalığın erken tanısı için de yardımcıdır. İlerlemiş olgularda öksürük, kanlı balgam görülebilir. Tümör nefes borouna doğru büyürse nefes darlığı şikayeti oluşturabilir. Yine kilo kaybı ve yutma güçlüğü bir belirti olarak ortaya çıkabilir. Boyu blgesine tümör yayılan hastalarda boyunda şişlik görülebilir. Ağız kokusu, kulak ağrısı ve yorgunluk gırtlak kanserinin diğer belirtileri arasında bulunur.

Gırtlak Kanseri Teşhisi

Gırtlak kanserinin teşhisi doktor kontrolünde muayene olduktan sonra yapılan testlerin sonucuna göre konulabilir. Hasta gırtlak kanserine yakalanmış ise ve kanser ilerlemiş durumda ise boyun bölgesinde yumru şeklinde şişlikler meydana gelmiş olabilir. Bundan dolayı hastaya fiziki muayene gerekir. Doktor boyun ve lenf düğümlerinin fiziki muayenesini yapar. Daha sonra fiziki muayene sırasında burun ve kulaklar incelenir. Kulak ve burun incelendikten sonra ağzın iç kısmı, ağız tabanı, boğazın arkası incelenir. Gırtlak bölgesi ise kısa süren endoskopik muayene (larengoskopi) ile incelenebilir. Bu tür durumlarda larengoskopi işlemi yapılarak gırtlak yapıları ofis ortamında incelenebilir. Şüpheli bir görünüm mevcut ise genel anestezi altında biopsi alınmalıdır. Ek olarak teşhisde boyun tomografisi (CT) ve magnetik rezonans (MR) incelemelerinden faydalanılabilir.

Gırtlak Kanseri Tedavisi

Gırtlak kanseri tedavisi hastanın genel sağlık durumuna, yaşına, tümörün gırtlağın hangi bölgesinde olduğuna, tümörün ne kadar büyüdüğüne, kanserin kaçıncı evrede olduğuna bağlı belirlenir. Tedavi, seçenekleri arasında cerrahi (lazer, robotik cerrahi), radyoterapi ve kemoterapi bulunmaktadır.

Erken evre tümörlerde radyoterapi ve cerrahi, tedavi seçenekleri olarak benzer etkiye sahiptirler. İleri evre tümörlerde ise cerrahi ön planda olup genellikle hastaların ameliyat sonrasında radyoterapi ve gerekirse kemoterapi almaları gerekmektedir. Radyoterapiye bağlı yan etkiler görülebilir; bunlar ağız kuruluğu, diş kayıpları, boğaz ağrısı, ağız içi yaralar, çene ekleminde sertlik, koku tad duyusunda bozukluk olarak sıralanabilir. Kemoterapi hiçbir zaman ana tedavi yöntemi değildir. Cerrahi ve radyoterapiyi desteklemek için kullanılır. Cerrahi tedavi çeşitlilik gösterir, erken evre kanserlerde nefes borusunu ve ses tellerini koruyucu ameliyatlar yapılırken, ileri evrelerde gırtlak bölümünün tamamının alınması gerekebilir.

TEKLİF TALEP FORMU